2- Örtü İnce Olmamalıdır

 Kadının örtüsünün kalın, tenin rengini belli etmeyen, avret yerlerini örten bir elbise olması gerekir. Tenin rengini gösteren ince şeyle vücudu örtmek caiz olmaz, tesettür de hâsıl olmaz, namaz da olmaz."[1]

Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

صِنْفَانِ مِنْ أَهْلِ النَّارِ لَمْ أَرَهُمَا، قَوْمٌ مَعَهُمْ سِيَاطٌ كَأَذْنَابِ الْبَقَرِ يَضْرِبُونَ بِهَا النَّاسَ، وَنِسَاءٌ كَاسِيَاتٌ عَارِيَاتٌ مُمِيلَاتٌ مَائِلَاتٌ، رُءُوسُهُنَّ كَأَسْنِمَةِ الْبُخْتِ الْمَائِلَةِ، لَا يَدْخُلْنَ الْجَنَّةَ، وَلَا يَجِدْنَ رِيحَهَا، وَإِنَّ رِيحَهَا لَيُوجَدُ مِنْ مَسِيرَةِ كَذَا وَكَذَا

Cehennemliklerden iki sınıf vardır ki ben onları görmedim: Ellerinde sığırkuyrukları gibi kamçılarla insanlara vuranlar ve giyinmiş oldukları halde çıplak olan, meyleden ve meylettiren, başlarını deve hörgücü gibi yapan kadınlar! Bunlar cennete giremedikleri gibi, kokusunu dahi bulamazlar. Hâlbuki cennetin kokusu şu ve şu kadar mesafeden hissedilir."[2]

Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan gelen hadiste Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:

سَيَكُونُ فِي آخِرِ أُمَّتِي رِجَالٌ يَرْكَبُونَ عَلَى سُرُوجٍ، كَأَشْبَاهِ الرِّحَالِ، يَنْزِلُونَ عَلَى أَبْوَابِ الْمَسْجِدِ، نِسَاؤُهُمْ كَاسِيَاتٌ عَارِيَاتٌ، عَلَى رُءُوسِهِمْ كَأَسْنِمَةِ الْبُخْتِ الْعِجَافِ، الْعَنُوهُنَّ، فَإِنَّهُنَّ مَلْعُونَاتٌ، لَوْ كَانَتْ وَرَاءَكُمْ أُمَّةٌ مِنَ الْأُمَمِ لَخَدَمْنَ نِسَاؤُكُمْ نِسَاءَهُمْ، كَمَا يَخْدِمْنَكُمْ نِسَاءُ الْأُمَمِ قَبْلَكُمْ

Ahir zamanda ümmetimden, deve semerine benzer bineklere binen adamlar olacak, mescit kapılarında inecekler. Onların kadınları örtülü çıplaktırlar. Saçları deve hörgücü gibi kabarıktır. (Onlara lânet edin), zira onlar lanetlidir. Eğer sizden sonra başka ümmetler gelmiş olsaydı sizin kadınlarınız onların kadınlarına hizmetçi olurdu, aynı sizden önceki ümmetlerin kadınlarının size hizmet ettiği gibi.”[3]

Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma şöyle demiştir: “Muhakkak ki Allah’ın indirdiği kitapta iki sınıfın ateşte olduğunu buluruz: Bunlardan birisi: Ahir zamanda, yanlarında bulunan sığırkuyrukları gibi kamçılarla insanları suçsuz yere döven, karınlarına ancak pis (haram kazanç) sokan bir topluluktur. Diğeri ise; giyinmiş fakat çıplak olan, meyleden ve meylettiren kadınlardır. Bunlar cennete giremeyecekleri gibi, kokusunu dahi alamayacaklar.”[4] 

Ka’b el-Ahbar rahimehullah şöyle demiştir: “İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kadınların bazıları giyinik olmalarına rağmen çıplaktırlar. Süslenip kokular sürünmelerine rağmen kokuları olmayacaktır. Deve hörgücü gibi topuzları vardır. Deve yükü gibi salınacaklar. Cehenneme doğru koşacaklar.”[5]

Yine şöyle demiştir: “Bana ne oluyor ki, Tevratta henüz görmediğim bir topluluğun vasfını görüyorum? Onlar çirkinlik yapan ve yaptıranlardır. Ellerinde sığırkuyrukları gibi kamçılar vardır. Cehennem ehlidirler. Bana ne oluyor ki Tevratta henüz görmediğim kadınların vasfını görüyorum? Onlar refah içinde, giyinmiş çıplak kadınlardır ve cehhennem ehlidirler.”[6]

Ebu Şakra radıyallahu anh'den; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

إِذَا رَأَيْتُمُ اللَّاتِي ألْقَيْنَ عَلَى رَءُوسِهِنَّ مِثْلَ أَسْنِمَةِ الْبَقَرِ فَأَعْلِمُوهُنَّ أَنَّهُ لَا يُقْبَلُ لَهُنَّ صَلَاةٌ

 "Başlarını deve (bir rivayette sığır) hörgücü gibi yapan kadınları gördüğünüzde onlara hiçbir namazlarının kabul olmayacağını bildiriniz."[7]

Umm Alkame’den: “Abdurrahman b. Ebi Bekr radiyallahu anh’ın kızı Hafsa, alnını saran ince bir başörtüsü ile Aişe radıyallahu anha’nın yanına girdi. Aişe radıyallahu anha bu ince örtüyü parçaladı ve kalın bir başörtüsü verdi. Sonra şöyle dedi:

أَما تَعلَمينَ ما أَنزَلَ الله في سورَة النّورِ؟

"Sen Nur suresini okumadın mı? Allah’ın orada ne vahyettiğini bilmiyor musun?”[8]

Yine Aişe radiyallahu anha:

إِنَّمَا الْخِمَارُ مَا وَارَى الْبَشَرَةَ وَالشَّعَرَ

“Himar (başörtüsü); teni ve saçı göstermeyen örtüdür” demiştir.[9]



[1] Şirazi Mezahib (3/170)

[2] Sahih. Malik (Libas,7) Muslim (2128) Ahmed (2/355, 440) İbn Hibban (16/500) Taberani Evsat (2/224) Darimi (isti'zan,15) Deylemi (3783) Beyhaki (2/234)

[3] Sahih li gayrihi. Ahmed (2/223 Hadis no: 7083) İbn Hibban (13/64) Hâkim (4/483) Taberani (13/63)  Bu hadisin isnadında Abdullah b. Ayyaş b. Abbas saduk bir ravi olup, Ebu Davud ve Nesai onu zayıflıkla nitelemişlerdir. Hadiste “Onlara lanet edin” kısmı münkerdir. Kalan lafzı, Muslim’in rivayetine uygundur.

[4] Sahih mevkûf. İbn Ebi Şeybe (7/530)

[5] Maktû. Haraitî, İ’tilâlu’l-Kulûb (206)

[6] Maktû. Hadisu İsmail b. Ca’fer (409)

[7] Zayıf. Ebu Nuaym Marife (6860) Taberani (22/370)  Bezzar, Keşfu’l-Estar (3015) İbn Hacer el-İsabe (7/206) Camiu’s-Sagir (644) Dumeyri Hayatu’l-Hayevan (s.133) İsnadında bulunan Mahled b. Ukbe hakkında bkz: Buhari Tarih (7/437) Ebu Hatim Cerh ve Ta'dil (8/348) İbn Hibban es-Sikat (9/185) İbn Hacer Lisan (6/9)

[8] Sahih mevkûf. İbn Sa'd (8/71-72) Malik (libas 6) Mişkat (4375) Beyhaki (2/235) İbn Habib Gaye ve Nihaye (s.213)  el-Elbani Hicab (s.126)

[9] Beyhakî (2/235)

İlkokullarda Kadın-Erkek Karışıklığının Hükmü

  Soru: “ Yedi yaşından küçük erkek ve kız çocukların aynı sınıfta din ve Kur’an dersi görmeleri caiz midir? ” Şeyh Ahmed b. Yahya en-Nec...