Mehmed Said Hatiboğlu, İslamiyat dergisinde yazdığı bir yazıda;
“Mesela kadınlarla
erkeklerin birlikte namaz abdesti almalarında mahzur görülmüyordu” diyor.[1]
Burada kastettiği şey, İbn
Ömer radıyallahu anhuma’nın rivayet ettiği şu hadistir:
“Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem zamanında erkekler ile kadınlar birlikte abdest alırlardı.”[2]
Hatiboğlu’nun bu rivayette
birbirinin mahremi olmayan erkekler ve kadınların kastedildiğini nereden
çıkardığı bilinmez ama, Kur’an’a ve sahih sünnete zıt olan böyle bir anlayış,
Hatiboğlu hakkında çok farklı düşüncelere sahip olmaktan bizi alıkoyamıyor.
Hâlbuki İmam Buhari’nin bu
rivayeti naklettiği yerdeki başlık şöyle;
“Kişinin karısıyla birlikte
abdest alması ve kadının abdestinden artan suyla abdest almak”
İbn Ömer radıyallahu
anhuma, gusül hakkındaki bir rivayetinde şöyle der:
“Biz ve kadınlar Nebî sallallahu
aleyhi ve sellem zamanında aynı kap ile guslederdik.”[3]
Bu rivayet, bir önceki
rivayette bahsedilen “erkekler ile kadınlar” ibaresinden kastedilenin erkek ile
hanımı olduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca “aynı kap ile” ifadesi, birbirlerinden
artan su ile gusletmenin veya abdest almanın sakıncasız olduğunu belirtmek için
böyle söylendiğine işaret etmektedir.
Yine mezkûr rivayette
kastedilen kadınların; mahrem olan kadınlar olduğunu gösteren diğer bir rivayet
İbn Cureyc’den gelmiştir;
“Kadınlarla erkeklerin
beraberce abdest almasında bir sakınca yoktur. Zira onlar ancak eşleriniz, kız
kardeşleriniz, kızlarınız veya annelerinizdir.”[4]
Ömer radıyallahu anh’den
gelen rivayette, o erkeklerle kadınların bir arada abdest aldığı bir havuz
görünce, kamçısıyla onları dövmüş ve havuzun sahibine erkekler için ayrı,
kadınlar için ayrı havuz yapmasını emretmiştir. Ömer radıyallahu anh, bunu Ali
radıyallahu anh’e anlatınca o da bunu tasvib edici şeyler söylemiştir.[5]
Demek ki sahabelerin bilip
uyguladığı şeyler, Hatiboğlu’nun çıkardığı anlamın tam aksidir.
Yine Hatiboğlu aynı
makalesinde diyor ki; “Tabiin âlimlerinden Matar b. Tahman’ın şu beyanı tarihi
bir değer taşımaktadır; “Vaktiyle kadınlar meclislerde erkeklerle birlikte
otururlardı. Fakat şimdi kadının bir tek parmağı bile fitnedir.”[6]
Öncelikle belirtelim ki
Matar b. Tahman el-Verrak, hıfzı zayıf bir ravi olup Tabiin’den de değildir.[7]
Hatiboğlu’nun bu rivayeti
naklederek îmâda bulunduğu anlamı da samimi bulmuyoruz. Zira bu rivayete kaynak
olarak gösterdiği; Ahkamu’n-Nisa adlı eserde İmam Ahmed’in anlatmak istediği
meclisler, mescidler ve bayramlardır.
O eserde bu rivayetten önce
iki rivayet daha vardır ki, bunlarda İmam Ahmed’e;
“Kadınların bayramlarda
mesciddeki merasime katılmalarının hükmü” sorulmuş, o da;
“Şu zamanda caiz değildir,
zira onlar fitnedir” demiştir.[8]
Nitekim önceki bölümlerde
bu meclislerle ilgili durum anlatılmıştı.
[1] İslamiyat, Nisan-Haziran 2000, sayı 2 s.8
[2] Sahih. Buhari (190)
Abdurrazzak (1/75)
[3] Hasen. Abdurrazzak
(1/110, 269)
[4] Sahih maktû. Abdurrazzak
(1/75)
[5] Hasen mevkûf. bkz.:
Abdurrazzak (1/75)
[6] İslamiyat (s.9)
[7] Bkz.: Tuhfetu’t-Tahsil (s.306) Camiü’t-Tahsil (s.281)
Tehzibu’l-Kemal (28/53)
[8] Ahkamu’n-Nisa (105-106)