İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
لاَ تَلْبَسُوا ثَوْبًا أَحْمَرَ
“Kırmızı elbise
giymeyin.”[1]
İmran b. Husayn
radıyallahu anhuma’dan: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
لَا أَرْكَبُ الْأُرْجُوَانَ، وَلَا أَلْبَسُ الْمُعَصْفَرَ،
وَلَا أَلْبَسُ الْقَمِيصَ الْمُكَفَّفَ بِالْحَرِيرِ
“Kırmızı semer üzerine
binmem, asfurla boyanmış (kırmızı veya sarı) elbise giymem. Yenleri ipekle
kaplanmış gömlek giymem.”[2]
Ali radıyallahu
anh’den:
نُهِيَ عَنْ مَيَاثِرِ الْأُرْجُوَانِ ، وَلُبْسِ الْقَسِّيِّ
، وَخَاتَمِ الذَّهَبِ
“Kırmızı semerlerden,
ipekli giymekten ve altın yüzükten yasaklanmıştır.”[3]
Bera b. Azib
radıyallahu anh’den:
نَهَانَا النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ
المَيَاثِرِ الحُمْرِ وَالقَسِّيِّ
“Nebî sallallahu
aleyhi ve sellem bizi kırmızı semerlerden ve ipekli elbiselerden yasakladı.”[4]
Burayde radıyallahu
anh’den:
شَهِدْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ فَتْحَ خَيْبَرَ فَكُنْتُ فِيمَنْ صَعِدَ الثُّلْمَةَ، فَقَاتَلْتُ
حَتَّى رُئِيَ مَكَانِي وَأَبْلَيْتُ وَعَلَيَّ ثَوْبٌ أَحْمَرُ، فَمَا عَلِمْتُ
أَنِّي رَكِبْتُ فِي الْإِسْلَامِ أَعْظَمَ مِنْهُ. قَالَ: «لِلشُّهْرَةِ»
“Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem ile beraber Hayber’in fethine katıldım. Kalenin gediğine
çıkanlardan biri idim. Yerimi görünceye kadar savaştım ve geldim. Üzerimde
kırmızı bir elbise vardı. Şöhret elbisesi olmasından dolayı İslam’dan bundan
daha büyük bir cürüm işlemedim.”[5]
İmran b. Husayn
radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
إِيَّاكُمْ وَالْحُمْرَةَ فَإِنَّهَا أَحَبُّ الزِّينَةِ إِلَى
الشَّيْطَانِ»
“Sizi kırmızıdan
sakındırırım. Zira o şeytanın en sevdiği süstür.”[6]
Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan:
مَرَّ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
رَجُلٌ عَلَيْهِ ثَوْبَانِ أَحْمَرَانِ، فَسَلَّمَ عَلَيْهِ، فَلَمْ يَرُدَّ
عَلَيْهِ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam üzerinde iki
kırmızı elbise ile uğradı ve selam verdi. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem onun
selamını almadı.”[7]
Rafi b. Hadic
radıyallahu anh'den:
أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَأَى
الْحُمْرَةَ قَدْ ظَهَرَتْ فَكَرِهَهَا " " فَلَمَّا مَاتَ رَافِعُ بْنُ
خَدِيجٍ، جَعَلُوا عَلَى سَرِيرِهِ قَطِيفَةً حَمْرَاءَ، فَعَجِبَ النَّاسُ مِنْ
ذَلِكَ.
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem göz alıcı bir
kırmızı (elbise) gördü de bundan hoşlanmadı.” (Gariptir ki), Rafi b. Hadic
vefat ettiği zaman tabutu üzerine kırmızı bir kadife çekmişlerdi. Bu da
insanları hayrete düşürdü.[8]
Rafi b. Hadic
radıyallahu anh'den: “Onlar (bir gün)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte bir sefere çıkmışlardı.
(Ravi diyor ki), Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem yemek için konaklayınca
herkes devesinin yularını boynuna takarak salıverdi. Develer ağaçlara doğru
yöneldiler. Sonra biz Rasulullah ile birlikte oturduk. Eğerlerimiz (yüklerimiz)
develerin üzerinde idi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem başını kaldırdı
ve elbiselerimizde bulunan kırmızı yünden (örülmüş) ipleri gördü. Bunun üzerine
buyurdu ki:
«أَلَا
أَرَى هَذِهِ الْحُمْرَةَ قَدْ عَلَتْكُمْ»، فَقُمْنَا سِرَاعًا لِقَوْلِ رَسُولِ اللَّهِ
صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَتَّى نَفَرَ بَعْضُ إِبِلِنَا، فَأَخَذْنَا
الْأَكْسِيَةَ فَنَزَعْنَاهَا عَنْهَا
"Dikkatli
olun! Şu kırmızı elbiseleri size hâkim olmuş görüyorum " Biz, Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem'in bu sözünden dolayı süratle yerimizden kalktık -hatta bazı develer bu
süratten ürktü-. Elbiseleri aldık ve onladaki kırmızı iplikleri çıkardık.”[9]
Bayram Günlerinde Erkeklerin Kırmızı Giymesi
Cabir radıyallahu anh’den:
أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَلْبَسُ
بُرْدَهُ الْأَحْمَرَ فِي الْعِيدِ وَالْجُمُعَةِ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bayramlarda ve
Cumada giydiği kırmızı elbisesi vardı.”[10]
Ebu Cuhayfe
radıyallahu anh’den:
وَخَرَجَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي
حُلَّةٍ حَمْرَاءَ، مُشَمِّرًا صَلَّى إِلَى العَنَزَةِ بِالنَّاسِ رَكْعَتَيْنِ،
وَرَأَيْتُ النَّاسَ وَالدَّوَابَّ يَمُرُّونَ مِنْ بَيْنِ يَدَيِ العَنَزَةِ
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem üzerinde kırmızı bir hulleyle,
paçaları sıvanmış olarak (bayram namazına) çıktığı ve bir deyneği (sütre edinerek)
insanlara iki rekât namaz kıldırdı. Ben insanalrın ve hayvanların, sütre olarak
diktiği deyneğin önünden geçtiklerini gördüm.”[11]
Burayde radıyallahu anh’den:
خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فَأَقْبَلَ الْحَسَنُ وَالْحُسَيْنُ عَلَيْهِمَا قَمِيصَانِ أَحْمَرَانِ يَعْثِرَانِ
وَيَقُومَانِ…
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bize hutbe verdi.
Hasen ve Huseyn üzerlerinde iki kırmızı gömlek olduğu halde düşe kalka
geldiler…”[12]
Bera b. Azib Radıyallahu
anh’den:
رأيتُ رسولَ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ في حُلةٍ
حمراءَ - وقالَ عَمرو في حديثِهِ: في ثوبٍ أَحمرَ - ما رأيتُ أَحداً أَحسنَ في تلكَ
الحُلةِ مِنه
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
üzerinde kırmızı bir hulle (elbise) gördüm. Bu hullenin Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem’den daha güzel yakıştığı birini de görmedim.”[13]
Amir el-Muzeni radıyallahu anh’den:
رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
بِمِنًى يَخْطُبُ عَلَى بَغْلَةٍ، وَعَلَيْهِ بُرْدٌ أَحْمَرُ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i Mina’da bir katır
üzerinde iken ve üzerinde kırmızı bir bürde olduğu halde hutbe verirken
gördüm.”[14]
[1]
Hasen. İbn Ebi Şeybe (5/159) el-İstizkar (8/301) Ebu Said
el-Eşec, Cüz (no 79) Ahmed el-Vera (s.175)
[2] Hasen. Ebu
Davud (4048) Hâkim (4/211) Ahmed (4/442) Tirmizi (2788) Bezzar (9/33) Ru’yani
(77, 81)
* Cabir radiyallahu anh’den aynısı hasen isnadla:
Ahmed (3/342, 347)
[3]
Sahih. Ebu Davud (4050) Nesai (5184)
[4] Sahih.
Buhari (5838)
[5] Hasen mevkuf.
Ru’yani (39) İbn Asakir (71/379) İbnu’l-Cevzi Telbisu İblis (s.239)
[6] Hasen ligayrihi.
Taberani (18/148) Deylemi (1555) isnadında Yakub b. Halid b. Nuceyh meçhuldür.
* Abdurrahman b. Yezid b. Raşid (veya b. Rafi)
radiyallahu anh’den aynısı: Ebu Nuaym, Marife (4659-60) İbn Ebi Asım
el-Ahad (2789) el-Muhalledi, Fevaid (el yazma no:494) İbn Kesir Camiu’l-Mesanid
(7120) isnadında Said b. Beşir zayıftır.
* Rafi b. Yezid es-Sekafi’den: Taberani Evsat (7858)
isnadında Ebu Bekr el-Huzelî vardır.
* Yahya b. Kesir’den mürsel olarak: Mamer b. Raşid,
el-Cami (568)
* Hasen el-Basri’den mürsel olarak: Ma’mer b. Raşid
el-Cami (569) Ali b. El-Ca’d Musned
(3200) İbn Kuteybe Te’vilu Muhtelifi’l-Hadis (s.328)
[7] Leyyin. Ebu
Davud (4069) Tirmizi (2807) Hâkim (4/211) Bezzar (6/366) Taberani Evsat (2/91)
İsnadında Ebu Yahya el-Kattat ihtilaflı bir ravidir.
[8] Munkatı.
Ahmed, (4/141)
[9] Zayıf.
Ahmed (3/463) Ebu Davud (4070) İbn Ebi Şeybe (5/203) isnadında meçhul bir ravi
vardır.
[10] Mudelles.
Beyhaki (3/247) İbn Ebi Şeybe (1/481) İbn Asakir (4/204) Mudellis bir ravi olan
Haccac b. Ertat tedlis sigası olan “an’ane” ile rivayet etmiştir.
[11] Sahih.
Buhari (376) Muslim (503) Ahmed (4/308)
[12]
Sahih. İbn Huzeyme (1456, 1801) İbn
Hibban (13/402) Hâkim (1/424) Ahmed (5/354) Nesai (1413) Ebu Davud (1109)
Tirmizi (3774) İbn Mace (3600)
[13] Sahih.
Buhari (3551, 5848, 5901) Muslim (2337)
[14] Muzdarip.
Ahmed (3/477) Ebu Davud (4073) Ziya el-Muhtare (8/211, 212) Taberani Evsat’ta
(3/264) aynı raviler yoluyla “Üzerinde yeşil bürde vardı” lafzıyla rivayet
etmiştir. Yine Taberani’nin diğer rivayetinde Suku’l-Mecaz’da gördüğü şeklinde
gelmiştir.