Altın Takı ve İpek Giysi

 İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

مَنْ لَبِسَ الحَرِيرَ وشَرِبَ في الفِضَّةِ فَلَيْسَ مِنَّا، ومَنْ خَبَّبَ امْرَأَةً عَلَى زَوْجِهَا أَوْ عَبْدًا عَلَى مَوَالِيهِ فَلَيْسَ مِنَّا

İpek giyen ve gümüş kaptan içen bizden değildir. Kadını kocasına karşı veya köleyi efendilerine karşı aldatarak kışkırtan bizden değildir.”[1]

Huzeyfe radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لاَ تَشْرَبُوا فِي آنِيَةِ الذَّهَبِ وَالفِضَّةِ، وَلاَ تَلْبَسُوا الحَرِيرَ وَالدِّيبَاجَ، فَإِنَّهَا لَهُمْ فِي الدُّنْيَا وَلَكُمْ فِي الآخِرَةِ

Altın ve gümüş kaplarda içmeyin. İpek ve ibrişim elbise giymeyin. Zira bunlar dünyada onlar (müslüman olmayanlar) ve ahirette de sizler içindir.”[2]

İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan:

رَأَى عُمَرُ حُلَّةَ سِيَرَاءَ تُبَاعُ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، ابْتَعْ هَذِهِ وَالبَسْهَا يَوْمَ الجُمُعَةِ، وَإِذَا جَاءَكَ الوُفُودُ. قَالَ: «إِنَّمَا يَلْبَسُ هَذِهِ مَنْ لاَ خَلاَقَ لَهُ» فَأُتِيَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْهَا بِحُلَلٍ، فَأَرْسَلَ إِلَى عُمَرَ بِحُلَّةٍ، فَقَالَ: كَيْفَ أَلْبَسُهَا وَقَدْ قُلْتَ فِيهَا مَا قُلْتَ؟ قَالَ: «إِنِّي لَمْ أُعْطِكَهَا لِتَلْبَسَهَا، وَلَكِنْ تَبِيعُهَا أَوْ تَكْسُوهَا» فَأَرْسَلَ بِهَا عُمَرُ إِلَى أَخٍ لَهُ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ قَبْلَ أَنْ يُسْلِمَ

“Ömer radıyallahu anh satılık bir ipek hulle gördü ve dedi ki:

“Ey Allah’ın rasulü! Şunu satın alıp da Cuma günleri ve sana elçiler geldiği zaman giysen olmaz mı?” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Bunu ancak nasipsiz olanlar giyer” Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bu hullelerden getirildi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Ömer radıyallahu anh’e o hullelerden gönderdi. Ömer radıyallahu anh:

“Bu elbiseler hakkında öyle dediğin halde bunu nasıl giyerim?” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

Ben onu giymen için vermedim. Lakin onu satabilir veya (kadınlara) giydirebilirsin” buyurdu. Ömer radıyallahu anh onu Mekke’de henüz müslüman olmamış erkek kardeşine gönderdi.”[3]

İbn Abbâs radiyallahu anhuma’dan: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir adamın elinde altın yüzük gördü. Onu çıkarıp attı ve şöyle dedi:

يَعْمِدُ أَحَدُكُمْ إِلَى جَمْرَةٍ مِنْ نَارٍ فَيَجْعَلُهَا فِي يَدِهِ»، فَقِيلَ لِلرَّجُلِ بَعْدَ مَا ذَهَبَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خُذْ خَاتِمَكَ انْتَفِعْ بِهِ، قَالَ: لَا وَاللهِ، لَا آخُذُهُ أَبَدًا وَقَدْ طَرَحَهُ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

“Sizden biriniz kasıtlı olarak cehennem ateşinden bir parça alır da eline koyar mı?!” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem gittikten sonra o adama:

“Yüzüğü al ve başka bir şeyde kullan” denildi. O ise şöyle cevap verdi:

“Allah’a yemin olsun ki hayır, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem attıktan sonra onu kesinlikle almayacağım.”[4]



[1] Sahih. Taberani Mu’cemu’s-Sagir (698) Mu’cemu’l-Evsat (5/115, 8/79) Ebu Nuaym Hilye (3/114) Hatib Tarih (14/54-55)

[2] Sahih. Buhari (5632-33) Muslim (2067)

[3] Sahih. Buharî (5981)

[4] Sahih. Muslim (2090).

İlkokullarda Kadın-Erkek Karışıklığının Hükmü

  Soru: “ Yedi yaşından küçük erkek ve kız çocukların aynı sınıfta din ve Kur’an dersi görmeleri caiz midir? ” Şeyh Ahmed b. Yahya en-Nec...