Abdullah b. Amr radiyallahu anhuma’dan:
هَبَطْنَا مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنْ ثَنِيَّةٍ، فَالْتَفَتَ إِلَيَّ
وَعَلَيَّ رَيْطَةٌ مُضَرَّجَةٌ بِالْعُصْفُرِ، فَقَالَ: «مَا هَذِهِ الرَّيْطَةُ
عَلَيْكَ؟» فَعَرَفْتُ مَا كَرِهَ، فَأَتَيْتُ أَهْلِي وَهُمْ يَسْجُرُونَ
تَنُّورًا لَهُمْ، فَقَذَفْتُهَا فِيهِ، ثُمَّ أَتَيْتُهُ مِنَ الْغَدِ، فَقَالَ:
«يَا عَبْدَ اللَّهِ، مَا فَعَلَتِ الرَّيْطَةُ؟» فَأَخْبَرْتُهُ، فَقَالَ: «أَلَا
كَسَوْتَهَا بَعْضَ أَهْلِكَ، فَإِنَّهُ لَا بَأْسَ بِهِ لِلنِّسَاءِ»
“Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem ile beraber Ezahir tepesinden indik. Bana dönüp baktı.
Üzerimde asfur ile boyanmış elbise vardı. Buyurdu ki:
“Bu elbise nedir?”
Bundan hoşlanmadığını anladım ve tandır yakmakta olan aileme geldim. O elbiseyi
tandıra attım. Ertesi gün gittiğimde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ey Abdullah! O
elbiseyi ne yaptın?” buyurdu. Ben de haber verdim. Buyurdu ki:
“Ailenden birine
giydirseydin ya. Zira kadınların onu giymelerinde sakınca yoktur.”[1]
Aişe bt. Sa’d b. Ebi
Vakkas radiyallahu anha dedi ki:
رَأَيْتُ سِتًّا مِنْ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَلْبَسْنَ الْمُعَصْفَرَ
“Nebî sallallahu
aleyhi ve sellem’in altı hanımını gördüm. Boyanmış elbiseler giyerlerdi.”[2]
İbn Sa’d’ın
rivayetinde şu ziyade vardır: “Onların hiçbirinin beyaz elbise giydiklerini
görmedim.”[3]
Muaze radiyallahu anha’dan:
“Bir kadın Aişe radiyallahu anha’ya:
“Hayızlı iken boyanabilir
miyiz?” diye sordu. Aişe radiyallahu anha dedi ki:
قَدْ كُنَّا عِنْدَ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ وَنَحْنُ نَخْتَضِبُ، فَلَمْ يَكُنْ يَنْهَانَا عَنْهُ
“Biz Nebî sallallahu aleyhi
ve sellem’in yanında boyanıyorduk, bizi bundan yasaklamadı.”[4]
İbn Abbas radiyallahu
anhuma’dan:
كُنَّ نِسَاؤُنَا يَخْتَضِبْنَ بِاللَّيْلِ، فَإِذَا
أَصْبَحْنَ، فَتَحْنَهُ فَتَوَضَّأْنَ وَصَلَّيْنَ، ثُمَّ يَخْتَضِبْنَ بَعْدَ
الصَّلَاةِ، فَإِذَا كَانَ عِنْدَ الظُّهْرِ، فَتَحْنَهُ فَتَوَضَّأْنَ
وَصَلَّيْنَ بِأَحْسَنِ خِضَابٍ، وَلَا يَمْنَعُ مِنَ الصَّلَاةِ
“Bizim hanımlarımız,
geceleyin boyanırlardı. Sabah olduğunda onu giderir, abdest alır, namaz
kılarlardı. Namazdan sonra tekrar boyanırlardı. Öğle vakti onu giderir, abdest
alır, namaz kılarlardı. Namazdan alıkoymayan boyanma ne güzeldir.”[5]
Kına Yakmak Hakkında İmam Suyuti’nin Fetvası
Soru: Erkeklerin zaruret olmaksızın sakallarını, ellerini ve ayaklarını
kınalaması caiz midir? Kadınlarla erkekler bu konuda eşit midir? Bu konuda
sünneti şerifede bir şey gelmiş midir?
Cevap: Başta saçları ve sakalları
kınalamak erkeklere caiz, hatta bir sünnettir. Nevevi bunu Şerhu’l-Muhezzeb’de
açıklamış ve ashabımızın (Şafiilerin) bu konuda ittifak ettiklerini
nakletmiştir. Zira bu konuda sahih hadisler gelmiştir.
Bunlardan birisi Sahihayn’de Ebu Hureyre radıyallahu anh’den gelen şu
hadistir: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
(إِنَّ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى لاَ يَصْبُغُونَ
فَخَالِفُوهُمْ)
“Şüphesiz Yahudi ve Hristiyanlar (saç ve
sakallarını kına ile) boyamazlar. Onlara muhalefet ediniz.”[6]
Muslim, Cabir radıyallahu anh’den rivayet ediyor: “Ebu Bekir es-Sıddık’ın babası Ebu Kuhafe
Mekke’nin Fethi gününde başı ve sakalı tıpkı ak düşmüş gibi bir halde geldi.
Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
غَيِّرُوا هَذَا وَاجْتَنِبُوا السَّوَادَ
“Bunu değiştirin (boyayın) fakat siyahtan kaçının”[7]
buyurdu.
Ellere ve ayaklara kına yakmaya, gelince bu evli kadınlar için mustehab,
zaruret yoksa erkeklere haramdır. Bu Şerhul-Muhezzeb’deki kavildir.
Bunun erkeklere haram oluşunun delili, Ebu Davud’un Ebu Hureyre radıyallahu
anh’den rivayet ettiği şu hadistir.
أَنَّ رسول الله صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَتَى بِمُخَنَّثٍ قَدْ خَضَبَ
يَدَيْهِ وَرِجْلَيْهِ بِالْحِنَّاءِ، فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ:" مَا بَالُ هَذَا؟"، فَقِيلَ: يَا رَسُولَ اللهِ يَتَشَبَّهُ
بِالنِّسَاءِ، فَأَمَرَ بِهِ، فَنُفِيَ إِلَى الْنَّقِيعِ
“Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem‘e bir muhannes (çift cinsiyetli)
geldi. Ellerini ve ayaklarını kınalamıştı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem buyurdu ki:
“Nedir bu hal?” Denildi ki:
“Ya Rasulullah! O kadınlara benzemeye çalışıyor.” Bunun üzerine onun
(Medine nahiyelerinden biri olan) en-Nakî’ye sürgün edilmesini emretti.”[8]
Yine bu meselede delil, Sahihaynda Enes radıyallahu anh’den rivayet edilen
şu hadistir.
أنه صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى أَنْ يَتَزَعْفَرَ الرَّجُلُ
“Şüphesiz Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem erkekleri sarı
boya(zaferan)dan nehyetti.”[9]
Nevevi dedi ki: “Yasaklanmasının illeti, kokusu
değil rengidir.” Şüphesiz güzel koku erkekler için sevilen bir şeydir. Bu
meselede kına, aynı zaferan gibidir. Evli kadınlar için mustehab olması
hususunda pek çok ve meşhur hadisler vardır.”[10]
[1]
Hasen. Ahmed (2/197) Ebû Dâvûd (4066)
[2]
Sahih mevkuf.
Mamer b. Raşid Cami (559) Begavi Şerhu’s-Sunne (12/23)
[3]
Sahih mevkuf.
İbn Sa’d (11862)
[4]
Sahih. İbn Mâce (656)
[5]
Sahih mevkuf.
Dârimî (1133)
[6] Sahih. Buhari (3275)
Muslim (5632) Ahmed (2/240, 309, 401) Humeydi (1157) Ebu Davud (4205) İbn Mace
(3621) Beyhaki (7/309) İbn Hibban (12/284) Nesai (5071) Nesai Sunenu’l-Kubra
(9341-43) Ebu Ya’la (10/366, 397) Bezzar (2/394, 406) Taberani (19/468)
Taberani Evsat (8/196) Hatib (12/366) İbn Asakir (8/382, 13/154, 13/306,
26/450, 46/61) Ma’mer b. Raşid Cami (2/428) Tahavi Muşkilu’l-Asar (3676) Rafii
et-Tedvin (1/340, 2/9) İbn Sad Tabakat (1/439) Fesevi Marife (3/59)
[7] Sahih. Muslim (5631) İbn
Hibban (12/285) Beyhaki (7/310) Hatib (9/136) Ebu Davud (4206) Ebu Ya’la
(3/352)
[8] Sahih. Ebu Davud (4930)
Beyhaki (8/224) Beyhaki Şuab (3/35) Darekutni (2/54)
[9] Sahih. Buhari (5508)
Muslim (5629) İbn Huzeyme (4/194) Ahmed (3/101) Ebu Davud (4181) Tirmizi (2815)
Nesai (2706) İbn Hibban (12/279) Beyhaki (5/36) Ebu Ya’la (7/6) Bezzar (2/282)
Şafii Müsned (563) Tayalisi (2063, 2176) Ramehurmuzi Muhaddisu’l-Fasl (s.389)
Tahavi Müşkilu’l-Asar (4982) Taberani Evsat (8/365) Hatib (6/230)
[10] Suyuti el-Havî Li’l-Fetavî (1/85)