İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan: “Ömer radıyallahu anh satılık bir ipek hulle gördü ve dedi ki:
“Ey Allah’ın rasulü! Şunu satın alıp da Cuma günleri ve sana elçiler
geldiği zaman giysen olmaz mı?” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
«إِنَّمَا
يَلْبَسُ هَذِهِ مَنْ لاَ خَلاَقَ لَهُ» فَأُتِيَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ مِنْهَا بِحُلَلٍ، فَأَرْسَلَ إِلَى عُمَرَ بِحُلَّةٍ، فَقَالَ: كَيْفَ أَلْبَسُهَا
وَقَدْ قُلْتَ فِيهَا مَا قُلْتَ؟ قَالَ: «إِنِّي لَمْ أُعْطِكَهَا لِتَلْبَسَهَا،
وَلَكِنْ تَبِيعُهَا أَوْ تَكْسُوهَا» فَأَرْسَلَ بِهَا عُمَرُ إِلَى أَخٍ لَهُ مِنْ
أَهْلِ مَكَّةَ قَبْلَ أَنْ يُسْلِمَ
“Bunu ancak nasipsiz olanlar giyer” Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem bu hullelerden getirildi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Ömer
radıyallahu anh’e o hullelerden gönderdi. Ömer radıyallahu anh:
“Bu elbiseler hakkında öyle dediğin halde bunu nasıl giyerim?” dedi.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ben onu giymen için vermedim. Lakin onu satabilir veya (kadınlara)
giydirebilirsin” buyurdu. Ömer radıyallahu anh onu Mekke’de henüz müslüman
olmamış erkek kardeşine gönderdi.”[1]
Ez-Zuhrî dedi ki:
أَخْبَرَنِي أَنَسُ
بْنُ مَالِكٍ: «أَنَّهُ رَأَى عَلَى أُمِّ كُلْثُومٍ عَلَيْهَا السَّلاَمُ، بِنْتِ
رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، بُرْدَ حَرِيرٍ سِيَرَاءَ»
“Enes b. Malik
radiyallahu anh bana, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kızı Umm Kulsum
radiyallahu anha’nın üzerine ipek bir elbise gördüğünü haber verdi.”[2]
Ukbe b. Amir
radiyallahu anh’den: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kendi hanımlarına
altın ve gümüş takınmalarına ve ipek elbise giymelerine mani olur ve şöyle
buyururdu:
إِنْ كُنْتُمْ
تُحِبُّونَ حِلْيَةَ الْجَنَّةِ، وَحَرِيرَهَا فَلَا تَلْبَسُوهَا فِي الدُّنْيَا
“Eğer sizler
cennetin süsünü ve ipeğini istiyorsanız dünyada bunları giymeyin.”[3]