Kadınların Altın Takmalarının Mekruhluğu

 Sevbân radiyallahu anh şöyle dedi:  “Hubeyre’nin kızı Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına elinde büyük yüzükler olduğu halde girdi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem elindeki çubukla onun eline vurmaya başladı. Hubeyre’nin kızı durumu şikâyet için Fatıma radiyallahu anha’nın yanına girdi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de Fatıma radiyallahu anha’nın yanına girdi. Fatıma radiyallahu anha boynundaki zinciri çıkararak:

“Bunu bana (kocası Ali radiyallahu anh’ı kastederek) Ebu’l-Hasen hediye etti” dedi. Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

«يَا فَاطِمَةُ، أَيَغُرُّكِ أَنْ يَقُولَ النَّاسُ ابْنَةُ رَسُولِ اللَّهِ وَفِي يَدِهَا سِلْسِلَةٌ مِنْ نَارٍ»، ثُمَّ خَرَجَ وَلَمْ يَقْعُدْ، فَأَرْسَلَتْ فَاطِمَةُ بِالسِّلْسِلَةِ إِلَى السُّوقِ فَبَاعَتْهَا، وَاشْتَرَتْ بِثَمَنِهَا عَبْدًا فَأَعْتَقَتْهُ، فَحُدِّثَ بِذَلِكَ، فَقَالَ: «الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْجَى فَاطِمَةَ مِنَ النَّارِ»

“Ey Fatıma! İnsanların: “Muhammed’in kızı Fatıma’nın elinde ateşten bir zincir var” demeleri seni sevindirir mi?” Sonra oturmadan çıktı. Fatıma radiyallahu anha o zinciri sattı, yerine bir köle aldı ve onu azat etti. Bu haber Rasûlüllâh sallallahu aleyhi ve sellem’e ulaştığında şöyle buyurdu: “Fatıma’yı ateşten kurtaran Allah’a hamd olsun.”[1]

Â’işe radiyallahu anha’dan: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem elimde altından iki bilezik gördü ve bana:

أَلْقِيهِمَا عَنْكِ، وَاجْعَلِي قُلْبَيْنِ مِنْ فِضَّةٍ، وَصَفِّرِيهِمَا بِزَعْفَرَانٍ

“Onları at ve gümüşten iki bilezik edinip onları zaferan ile sarart” buyurdu.”[2]

Ali radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem altın ve ipeği eline aldı, minbere çıkarak şöyle buyurdu:

إِنَّ هَذَيْنِ حَرَامٌ عَلَى ذُكُورِ أُمَّتِي

Bu ikisi ümmetimin erkeklerine haramdır.”[3]

Bu hadis haramlığın erkeklere has olduğunu gösterir. Bu durumda kadınlar hakkındaki yasak, mekruhluk ifade etmektedir.



[1] Sahih. Nesâ‘î (5140) Ahmed (5/278) Hâkim (4725) Taberanî (1448) Elbânî, Âdâbu’z-Zifâf (244).

[2] Sahih. Tahavi Şerhu Meani’l-Asar (4806) Bkz.: Nesâ‘î (5143) Hâtîb, Târîhu Bagdât (8/459) Bezzâr (Keşfu’l-Estar 3007) Elbânî, Âdâbu’z-Zifâf (232).

[3] Sahih. Ahmed (1/115) Ebu Davud (4057) İbn Hibban (12/251). Bu hadisin bazı rivayet yollarında “Kadınlarına helal kılınmıştır” ziyadesine gelince, bu ziyade münkerdir. Ziya el-Makdisi, bu kısmın, Ali radıyallahu anh’den rivayette bulunan Abdullah el-Gafiki’ye ait bir müdrec olduğuna işaret etmiştir. Bkz.: Ziyau’l-Makdisi el-Muhtare (1/332) Yine Ahmed ve Nesai’nin, Ebu Musa el-Eşari radiyallahu anh’den rivayetlerinde de Said b. Ebi Hind ile Ebu Musa radiyallahu anh arasında meçhul bir ravi vardır.

İlkokullarda Kadın-Erkek Karışıklığının Hükmü

  Soru: “ Yedi yaşından küçük erkek ve kız çocukların aynı sınıfta din ve Kur’an dersi görmeleri caiz midir? ” Şeyh Ahmed b. Yahya en-Nec...