İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan:
نَهَى النِّسَاءَ فِي
إِحْرَامِهِنَّ عَنِ القُفَّازَيْنِ وَالنِّقَابِ، وَمَا مَسَّ الْوَرْسُ
وَالزَّعْفَرَانُ مِنَ الثِّيَابِ…
“Rasulullah aleyhissalatu vesselam ihramlı iken kadınlara
şunları yasakladı; iki eldiven, peçe, vers ya da zaferan ile boyanmış giysi…"[1]
Bu yasak ihramda peçe kullanmak hakkında olup, sahabe
hanımlarının hac dışında eldiven ve peçe kullandıklarına delalet eder. İhramda
ise kadın yüzünü peçe kullanmadan örter:
Aişe radıyallahu anha der ki;
كَانَ الرُّكْبَانُ
يَمُرُّونَ بِنَا وَنَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
مُحْرِمَاتٌ، فَإِذَا حَاذَوْا بِنَا سَدَلَتْ إِحْدَانَا جِلْبَابَهَا مِنْ
رَأْسِهَا عَلَى وَجْهِهَا فَإِذَا جَاوَزُونَا كَشَفْنَاهُ
"Binekli hacılar biz Rasulullah sallallahu aleyhi
ve sellemin yanında ihramlı iken yanımızdan geçerlerken her birimiz başörtüsünü
başından yüzüne indirirdi. Binekliler geçtiğinde yine açardık."[2]
Fatıma bt. Munzir radıyallahu anha dedi ki; "Esma
bt. Ebi Bekr es-Sıddk radiyallahu anhuma ile birlikte ihramlı iken yüzümüzü de
örtüyorduk."[3]
Muaze el-Adeviyye dedi ki: Aişe radiyallahu anha’ya
kadının ihramda ne giyeceğini sordum. O da bana şöyle cevap verdi: “Kadın
ihramda yüzünü peçe ile örtmez. Fakat elbisesinin bir ucunu yüzünün üstünden
sarkıtarak yüzünü kapatır.”[4]
İsmail b. Ebi Halid, kızkardeşi ve annesinden
naklediyor: O ikisi, Aişe radiyallahu anha’nın yanına girdiklerinde, onun
üzerinde siyah peçe (himar) olduğunu görmüşler. Ona:
“İhramda olan
kadın yüzünü örtebilir mi?” denildiğinde başörtüsünü (himarını) göğsünden
başına doğru kaldırarak:
“Bunda sakınca yoktur” dedi.”[5]
İbn Kayyım rahimehullah şöyle demiştir: “Mü’minlerin
anneleri, tesettür ile ilgili meseleleri bilme hususunda ümmetin en
bilgilileridirler. Müminlerin anneleri ihramda iken erkekler yanlarına
geldiklerinde yüzlerine çarşaflarını indiriyorlar ve erkekler uzaklaştıklarında
yüzlerini açıyorlardı…
İbn Kayyım, kadının yüzünü ihramda kapatmasını
yasaklayan kimselere uzunca reddiyeler verdikten sonra şöyle der: “Allah
Teâlâ’nın kadınlara fitne olmaması için yüzlerine cilbablarını sarkıtmalarına
dair emirleri varken nasıl olur da kadının yüzünü ihramda kapatması
yasaklanabilir?”[6]
Yurt Dışında Yüzü Açmanın Hükmü
Soru: Bazen yurt dışına yolculuğa çıkıyoruz. Beldemizden uzaklaştığımız
ve kimse bizi tanımadığı için yüzümüzü açabilir miyiz ve hicabı çıkarabilir
miyiz? Annem gevşek davransa da babam beni yüzümü açmaya zorluyor. Çünkü yüzümü
örttüğüm zaman onların dikkatlerini çektiğimi söylüyorlar.
Şeyh İbn Baz’ın
cevabı: “Sana ve başka kadınlara küfür beldelerinde
yüzünüzü açmanız caiz değildir. Müslüman ülkelerinde de böyledir. Hatta yabancı
erkeklerin kâfir veya Müslüman olması fark etmeksizin örtünmek vaciptir.
Kâfirlere karşı
örtünmek daha önemlidir. Çünkü onları Allah’ın haram kıldıklarından
uzaklaştıracak imanları yoktur. Sana ve senden başkalarına, Allah’ın ve
rasulünün haram kıldıkları bir şey yapmak hususunda anne babaya itaat etmek
caiz değildir. Allah Azze ve Celle apaçık kitabında Ahzab suresinde şöyle
buyuruyor:
{وَإِذَا سَأَلْتُمُوهُنَّ مَتَاعاً فَاسْأَلُوهُنَّ مِن وَرَاء حِجَابٍ
ذَلِكُمْ أَطْهَرُ لِقُلُوبِكُمْ وَقُلُوبِهِنَّ }
“Onlardan bir
şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem
de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır.” (Ahzab 53)
Allah Azze ve
Celle bu ayette kadınların mahremleri olmayan erkeklere karşı örtünmesinin
hepsinin kalbi için daha temiz olduğunu açıklıyor. Yine Nur suresinde şöyle
buyurmuştur:
وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ
يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ
زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى
جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ
آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاءِ
بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي
أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ
التَّابِعِينَ غَيْرِ أُولِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ
الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاءِ وَلَا يَضْرِبْنَ
بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِنْ زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوا إِلَى
اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَ الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
“Mümin
kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve
iffetlerini esirgesinler.
Kendiliğinden görünen kısımları
müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini,
yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının
babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek
kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin
kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin
kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler yahut henüz kadınların
gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına
ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye
ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler).
Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.”(Nur 31)
Yüz, ayette
örtülmesi gereken ziynetlerin en önemlisidir.”
[1] Sahih. Malik (730)
Buhari (3/146) Muslim (2012) Ebu Davud (1827) Tirmizi (763) Nesai
(2616) İbn
Mace (2920) Ahmed (4252) Darimi (1730)
[2] Sahih. Ebu Davud (1833)
İbn Ruşd Bidayetu’l-Muctehid (2/166) İbn Sa'd (8/71) İbn Mace (2935) İbn Katan
İhkâmu’n-Nazar (s.149) Ezraki Ahbaru Mekke (2/14)
[3] Sahih. el-Muvatta'
(s.224) Yahya el-Leysi rivayeti olan nusha. Malik
(740) İbn Ruşd Bidayetu’l-Muctehid (2/166) Irakî, Tarhu’t-Tesrib (5/46)
[4]
Sahih. Beyhaki (5/47) İbn Hazm
el-Muhalla (7/91) el-Elbani İrvau’l-Galil (1023)
[5]
Sahih. Musedded’den naklen: İbn Hacer
Metalibu’l-Aliye (1194)
[6]
İbn Kayyım, İ’lamu’l-Muvakkiin (1/170-171) Bedaiu’l-Fevaid (3/141-143)