Şeyh b. Baz şöyle demiştir: “El-Medine gazetesi 3898 no’lu ve 30/2/1397 tarihli sayısında, kendisini Nevre bt. Abdillah diye isimlendiren bir yazarın “Yüz yüze” başlığı altında bir yazısını gördüm.
Sözün kısası adı geçen Nevre, kadınlardan bir cemaat ile Cidde’de Faize’nin
eğitim külliyesinin bir meclisine katılmış. İlkokullarda hatta beşinci sınıfa
gelmiş olsa dahi, muallimelerin erkek çocuklarımızı okuturken ayağa
kalkmamalarını yadırgıyor. Nevre, bazı sebepler zikrederek söylediklerini
destekliyor.
Faize, Nevre ve arkadaşlarına bu konuda küçük çocuklarımızın eğitimine
gösterdikleri titizlik için teşekkür etmekle beraber, bazı uyarılarda bulunma
gereği gördüm.
İlkokullarda çocukların eğitimini kadınların üstlenmesi, büluğa ermiş erkek
çocuklarla ihtilat etmelerine sebep olacaktır. Zira bazı çocuklar ilkokula
ancak yetişkin iken başlamakta, bazısı büluğa ermiş olmaktadır. Çocuk on yaşına
ulaştığı zaman yetişkin sayılır. Tabiatı kadınlara meyletmeye başlar. Onun
gibisi evlendirilse, erkeklerin yaptığını yapması mümkündür.
Burada diğer bir mesele var. Çocuklarda ilkokullarda kadınların öğretmenlik
yapması ihtilata yol açar. Sonra bu başka bir aşamaya uzanır. İhtilat
(kadın-erkek karışması) kapısı açılırsa şüphesiz diğer aşamaların önü de
açılmış olur. İhtilatın öğretimde pek çok kötülüğe ve başka ülkelerde
gördüğümüz vahim sonuçlara yol açacağı malumdur.
Dini delilleri en az bilen bir kimse bile ümmetin şu asırdaki durumunu
İslami basiret gözüyle düşünürse oğullarımız ve kızlarımız için bunu şüphesiz
anlar, şeytanın veya bazı dostlarının adı geçen Faize ve Nevre’nin diliyle bazı
sakıncalar ortaya atacaklarına itikad eder. Şüphesiz bu, bizim ve İslam’ın
düşmanları için açık ve gizli olarak davet ettikleri bu husus, onlara kolaylık
sağlar.
Bu yüzden bu kapının sağlam bir şekilde kilitlenmesi, erkek çocuklarımızın
bütün merhalelerde erkek öğretmenler tarafından, kız çocuklarının da kadın
öğretmen tarfından öğretilmesi gerektiği görüşündeyim.
Böylece dinimiz, oğullarımız ve kızlarımız hakkında ihtiyatlı hareket
etmiş, düşmanlarımızın gerdiği ipi koparmış oluruz. Bayan öğretmenlerimizin
kızlarımızı yetiştirmede gösterdikleri gayret, sadakat ve sabır ve erkek
öğretmenlerimizin oğullarımız için gösterdikleri samimi gayretler bu hususta
bütün aşamalarda yeterli olacaktır.
Malumdur ki, erkeklerin eğitiminde erkekler daha sabırlı ve kuvvetlidir.
Erkek çocuklar da ilkokulda ve sonrasında erkek öğretmenlerden korkar ve saygı
gösterirler. Bu amaca daha güzel ulaştırır. Erkek çocuklar bu aşamada kadın
öğretmenler tarafından yetiştirilirse erkeklere has huyları ve şehameti, sabrı,
kuvveti olgunlaşmaz. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki:
مُرُوا أَوْلَادَكُمْ بِالصَّلَاةِ
وَهُمْ أَبْنَاءُ سَبْعِ سِنِينَ، وَاضْرِبُوهُمْ عَلَيْهَا، وَهُمْ أَبْنَاءُ
عَشْرٍ وَفَرِّقُوا بَيْنَهُمْ فِي الْمَضَاجِعِ
“Yedi yaşında çocuklarınıza namazı emredin. On yaşında dövün ve
yataklarda aralarını ayırın.”[1]
Bu hadisi şerif zikrettiğimiz gibi kızlarla erkeklerin ihtilatındaki
tehlikeyi göstermektedir. Bu konuda Kitap ve sünnetten delilleri, ümmetin
arasında çok vaki olduğundan ve özetle bahsetmek istediğimizden zikretme gereği
görmüyoruz.
Allah bizleri ümmetin, bizlerin ve çocuklarımızın salahı ve dünya ile
ahiret saadetleri için uygun olan şeylere muvaffak kılsın. Allah peygamberimiz
Muhammed’e, âline ve ashabına salât etsin.”