İmam Malik’in Kızlarının, Evlenen Kızkardeşlerine Nasihatleri

 İmam Malik, kızını istediği kimse ile evlenmesi hususunda serbest bırakmış, kızı da, köle çocuklarından zahit bir genci tercih etmişti. Onunla evlendiğinde sütannesi ile üç kızkardeşi onu ziyarete gittiler. Sütannesi şöyle dedi:

“Ey Kızım! Kocasının bakışlarının nuruna dalmayan onun rüşdünü anlayamaz, sadece ondan gelen sıkıntıyı görür. Onu daha tanımadan zehirli yemekten kaçınır gibi ondan kaçınır. Ey kızım! Kadınlar ile kocaları arasında vazgeçilmez beş haslet vardır;

Yokluklarında sevgi; şüphesiz kalpler buna şahittir. Güzelce itaat; şüphesiz bu, sevgiyi sabitleştirir. Tutumluluk; bu ayıplanmaya karşı bir güvencedir ve güzel geçim sağlar. Temizlik; bu sevgiyi artırır. İffet; iyilikleri davet eder. Bu vasiyetimi iyi tut.” Sonra kızkardeşlerinden biri dedi ki:

“Sen köle sahibi iken köle oldun, emredici iken, emredilen oldun, seçici iken seçilen oldun. Ağaç için dallarından başkasına güzellik olmadığı gibi, kadın için de kocasından başkasına güzellik yoktur. Kocana asi olma, ona kusur bulma ve itaatkâr ol. Savurganlık edip de kocanı kızdırma. Onun ciddi olduğu konularda alay etme, kendini onun işinin sınırında tut. Kokularının başı su (ile yıkanmak) olsun. İffetin, ona itaatkârlıkta en büyük vesilen olsun. Kötülük işlememesi için ona kıskançlık gösterme. Başkasını temenni etmemesi için iyilikler işle. Sen ona cariye ol ki, o sana köle olsun.” İkinci kızkardeşi dedi ki:

“Ey kardeşim! Kocanın kontrolünde ol. Ona karşı sahibine itaat eden köle gibi ol. Onun sevdiği şeyleri yap, sevmediği şeylerden sakın. İffetinle ve temizliğinle onun gözdesi ol. Sana havale ettiği şeylerde tutumlu ol. Onun kalbini kazan. Bil ki, cesur kişinin izzetinin ancak silahıyla olduğu gibi, kadının izzeti de ancak kocasıyla olur.” Sonra üçüncü kızkardeşi dedi ki:

“Ey kardeşim! Şüphesiz sen artık kendi mülkünden çıkıp kocana ait oldun. Balık su dışında yaşayamadığı gibi, artık kadın için de kocası ile birlikte olmak dışında hayatı yoktur. Ey kardeşim! Kocana yaptığın iyiliği gözünde küçült. Zira o aslında kendin için yaptığın bir iyiliktir. Onun sana yaptığı iyiliği ise büyük gör. Zira o senin için bir ziyadedir. O sana koruyucu olduğu gibi sen de onun için ol. Ona alçak gönüllülükle davran, ona karşı dürüst ol, temizliğinle süslen, onun hükmünde iffetinle korun ve ona teslim ol. Ona yakınlık ile uzaklık arasında orta yolu tut.” Onlar sözlerini bitirince dedi ki:

“Bana nasihatte bulundunuz, ben de sizin sözlerinizi tutacağım. Lakin itaatkâr olmam Allah’ın yardımı ile mümkündür.”[1]



[1] Abdulmelik b. Habib, Edebu’n-Nisa (no:58) Bkz.: el-Venşerisi Mi’yar (3/79)

İlkokullarda Kadın-Erkek Karışıklığının Hükmü

  Soru: “ Yedi yaşından küçük erkek ve kız çocukların aynı sınıfta din ve Kur’an dersi görmeleri caiz midir? ” Şeyh Ahmed b. Yahya en-Nec...